Zeytinyağı Sabunu

Zeytinyağı Sabunu

 

ZEYTİNYAĞI SABUNU

Geçmişi M.Ö. 6000’e kadar uzanan sabun kullanımı, günümüzde yaşantımızın önemli bir parçası haline gelmiştir. Zeytin bitkisinin yetiştiriciliğinin yapıldığı bölgelerde sıklıkla kullanılan zeytinyağı sabunu; günlük hayatımızın bir parçası olmakla kalmayıp, temizliğin, doğallığın ve sağlığında simgesi olmuştur. Zeytinyağı sabununun kalitesi; saflığından, yapımında kullanılan zeytinyağından ve  üretim yönteminden ileri gelir. Sıcak sabun üretimi, soğuk sabun üretimi ve endüstriyal (sürekli) sabun üretimi olmak üzere; bilinen 3 farklı zeytinyağı sabunu üretim yöntemi vardır. Özellikle son yıllarda zeytinyağı sabunu yapımında; zeytinyağı kaynatılmadığı için sahip olduğu üstün özellikleri koruduğundan, soğuk sabun üretim yöntemi yaygınlık kazanmıştır. Bu yazıyla, sabunun ve soğuk zeytinyağı sabununun özelliklerinin yanı sıra; soğuk zeytinyağı sabunu üretim yöntemi ile diğer sabun üretim yöntemleri konuları ele alınmıştır.

Sabun Nedir?

Sabun halk dilinde; yağlı, kirli şeyleri temizlemek için kullanılan bir maddedir. Kimya bakımından sabun; her türlü yağın tek başına yada belli oranlarda karışımlarının alkalilerle girdikleri reaksiyon sonucu oluşan yağ asitlerinin sodyum yada potasyum tuzudur.

 

 

Şekil 1. Sabun oluşumu formülü.

 

 

Şekil 2. Sabun molekülü.

 

 

Şekil 3. Sabunun temizleme yöntemi.

 

 

Sabunun Tarihçesi

Sümerlerden günümüze, sabunun 5000 yıllık tarihi incelendiğinde, Romalılar döneminde Mount Sapo’daki tapınakta adak edilen hayvanların ve aynı bölgede pişirme/ısınma için yakılan odunların küllerinin, ırmağa karışması sonucu, nehir eteklerinde suların köpürdüğü alanlarda giysilerin daha kolay ve etkin temizlendiğinin belirlenmesi üzerine, bu köpürme işlemine “Sapo” (sabun) dendiği rivayet edilmektedir.Sabunla ilgili olabilecek ilk yazılı kayıt; MÖ. 2500 yılında, Sümerlere ait olup, kül ve hayvan (keçi) yağı kullanarak yün temizlenmesiyle ilgilidir. Akadlar’ın, Babil Derebeyliği’nde; MÖ. 2200 yılı olarak tahmin edilen kil tabletlerde sinameki yağı ve alkali ile “sabun” tarifi bulunmuştur.

Mısır’a ait tıp bilgilerini içeren; Ebers papirusu  MÖ. 1550’da Mısırlılar’ın bitkisel ve hayvansal yağlar ve alkali tuzlarının karışımı ile sıklıkla temizlendiklerine değinir. Romalılar, sabunu bilmelerine rağmen yaygın olarak kullanmadılar. Sabunun değerini ilk olarak Araplar ve Türkler bilmiştir. Sabunu Avrupa’ya da Türklerin tanıttığı düşünülmektedir.

Vikingler ve Keltler de sabunu keşfetmişlerdir. Sabunu İngiltere’ye Keltlerin tanıttığı varsayılmaktadır. MS. 1000 civarındaki yazıtlarda sabundan, 1193’te Bristol’deki bazı sabunculardan bahsedilmektedir. 13. yy’da Marsilya, ilk büyük sabun üretim merkezi olarak ön plana çıkmış ve Orta Çağ boyunca da önemli bir üretim merkezi olmuştur.

Diğer önemli sabun üretim merkezleri: İtalya’da Genova, Venedik ve Bari ile İspanya’da Castilla’dır. Bu dönemde; sabunlar zeytinyağından üretilmekteydi. Ticari açıdan, sabun üretimin teknikleri büyük sır olarak saklanırdı. Önemli miktarlarda üretilmesine rağmen, kullanımı seyrekti. İngiltere Kralı 4. Henry’nin 1399’daki “Banyo Buyruğu”nu asillerin en azından ömürlerinde 1 kere (şövalyelik töreninde) su dolu bir küvete girmelerini sağlamak için koyduğu söylenir. İspanya Kraliçesi Isabella, ömründe 2 kere banyo yapmakla övünmüştür. Bir kere doğduğunda ve bir kere de evlendiğinde. İngiltere Kraliçesi Elizabeth ise; “ihtiyacı olsun ya da olmasın” üç ayda bir banyo yaptığı için sofistike olarak adlandırılmıştır. İngiltere’nin 17. yy’daki “Koruyucu Lordu” Cromwell, sabun yapımı ve ithalini önemli düzeyde vergiye bağlamıştır. Kendisinden sonraki yöneticiler de bu yüksek vergileri sürdürmüşlerdir.

Fransız kimyacı Nicolas Leblanc’ın 1791’de saf alkali elde etmesinin ardından, daha önceden kül ve hayvan yağlarıyla yapılan sabun, kostik ve zeytinyağı kullanılarak deneme yanılmadan uzak, formüle dayalı, tekrarlanabilir kalitede ve ticari olarak üretilmeye başlanmıştır. Buna rağmen, yüksek vergiler nedeniyle sabun üretimi 19. yy. ortalarında vergilerin kaldırılmasına kadar büyük ölçüde engellenmiştir.

Aslında çok yakın bir geleceğe kadar, temizlik olumlu bir erdem olarak görülmez, banyo yapanlar çoğunlukla tuhaf karşılanırdı. Orta Çağdaki Yunan, Roma ve Türk Hamamları ise temizlikten ziyade sosyalleşme adına kullanılırdı. 15. yy’da yaşayanların nadir de olsa, banyo yaptığına dair bulgular olmasına rağmen, 17.yy’daki kayıtlarda “banyo” sözcüğüne rastlanmamaktadır. 18. yy’da ve 19. yy’ın başlarında, tıbbi veya güçlendirici tedavi olarak tekrar popülerlik kazanmıştır. “Su tedavisi” reçete eden doktorlar arttıkça, “banyo yapma fikri” kabul edilebilir hale gelmiştir. Sağlık nedenleri dışında da banyo yapma fikrinin yaygınlaşması, sabun üzerindeki vergilerin kalkmasıyla birleşince sabun üretimi ve tüketimi artmıştır.

1823’te, sabunlaşma adı verilen tepkimenin yapısını inceleyen ve bulan Fransız kimyacı Eugene Chevreul'ün (1786 - 1889) çalışmaları sayesinde sabun sanayisi XIX.yy’da büyük bir gelişme gösterdi. 1920’lerde, sabunların evre diyagramlarını belirleyen kimyacı Mac Bain ve arkadaşları, düzenli araştırmalara başladılar ve üretimin bilimsel temellere dayandırılarak gerçekleştirilmesini sağladılar.

Türkiye’de Sabun

Türkler yaklaşık olarak 11. yy'a kadar sabun yerine sulardaki soda, çöven, saparma, sabun otu, süt kökü, kaşık otu, kılaya kavuğu, acı ağaç, herdemtaze, tavşankulağı, hintkestanesi gibi saponinli maddeleri ve kül kullandı.

Belgelere göre bugünkü sabunun ilkel şekli, ilk çağlarda Araplar tarafından yapıldı. Sabunculuk, ortaçağda İslam ülkelerinde gelişmiş bir imalat koluydu. Osmanlı'nda sabun esnafı, tertip edilen törenlerde esnaf alaylarında yer alıyordu. Osmanlılarda sabun imalatı ve tüketiminin oldukça yaygın olduğuna arşiv vesikalarında rastlıyoruz.

Türkiye' de resmi kayıtlara göre; XIX. Yüzyıl başlarında Antakya' da taş kazanlarda sabun yapıldığı bilinmektedir. Günümüzde ise, birkaç büyük tesis dışında sabun üretimi, çok dağınık ve küçük kapasiteli imalathanelerde yapılmaktadır.

Sabun Yapımında Kullanılan Yağlar:

Yağ asidi içerikleri farklı olduğundan, kullanılan yağa göre sabunların cilt üzerinde oluşturdukları his farklıdır. Çekirdek yağları, hayvansal yağlara nazaran daha yumuşak bir sabun oluştururlar. Saf zeytinyağından yapılmış sabunlar; “Castile” veya “Marsilya sabunu”, ekstra yumuşaklığıyla bilinmektedir. Ev veya özel sabun yapımlarında, değişik oranlarda zeytinyağı içeren bitkisel yağ karışımları kullanılır.

Zeytinyağı Sabununun Farkı Nedir?

Zeytinyağı sabununun yapımı sırasında yağ kaynağı olarak sadece zeytinyağı kullanılır. “Zeytinyağlı sabun” adıyla satılan sabunların üretiminde zeytinyağından başka tohum ve hayvansal yağların içeriğinde olabileceği unutulmamalıdır.  Zeytinyağı sabununda gliserolden ayrılan tekli doymamış başta oleik asittir. Optimum oranda Na (Sodyum) bağlarlar. Na’un tahriş edici etkisi azalır. Sabunlaşmayan tekli doymamış yağ asitleri, diğer bitkisel yağlardaki çoklu doymamış yağ asitlerine kıyasla, oksidasyona daha dirençlidir. Zeytinyağı sabunu; deri üzerinde tahriş ve sertleşme yapmadığı gibi, yumuşatıcı etkisi vardır.

 

Niçin Soğuk Zeytinyağı Sabunu?

Soğuk zeytinyağı sabununun üstünlüğü  yağın  kaynatılmamasıdır. Dolayısı ile üretim sonunda; zeytinyağının sahip olduğu özelliği, içindeki enzim ve vitaminler aynen sabuna geçer. Yağdaki gliserin sabunda kalır.  Yapımda gramın onda bir hassasiyeti ile kontrol elimizdedir. Cilt için çok faydalı şeyleri, çok ölçülü bir şekilde katmak mümkündür. Bilimsel oranlara uyulursa, kostik fazlalığı olmaz, dolayısı ile pH seviyesi düşüktür. Saç ve cilt için mükemmel netice verir. Deri sağlığı ve nemlendirmesi için gerekli maddeler açısından daha zengindir. Nem dengesini koruyucu özelliğe sahiptir. Antioksidan özellikleri; beta karoten, vitamin E, skualen yönünden zengindir. İnflamasyona karşı koruyucu, deriden ölü hücreleri uzaklaştırdığından özellikle kuru ciltler için faydalı ve ciltteki koyu lekeleri azaltıcıdır.

Sabun Üretim Yöntemleri

Yağlı madde karışımının seçimi; yerel ekonomik koşullara ve  üründe bulunması istenen özelliğe göre yapılır.Seçilen yağ veya yağ karışımlarısabunun kir sökme, köpürme, yüzey ıslatma ve yumuşaklık verme gibi özellikleri üzerinde farklılık yaratırlar.

 

Üretim Teknikleri

Günümüze kullanılan üç farklı sabun yapım yöntemi vardır. Bunlar yöntemler;

1)      Sıcak  Sabun Üretim Yöntemi (Marsilya Yöntemi)

2)      Soğuk  Sabun Üretim Yöntemi (Castile Yöntemi)

3)      Sürekli Üretim Yöntemi (Endüstriyel Yöntem)

 

Sıcak Sabun Üretim Yöntemi (Marsilya Yöntemi = Kaynatma Yöntemi )

Sabunlaşma aşaması; sodyum hidroksit gibi bir alkali ile kimyasal bir tepkimenin gerçekleştirilmesine dayanır. Yıkama aşaması; sabun üretiminin önemli bir yan ürünü olan gliserin ayrılır ve sabun tek başına elde edilir. Pişim aşaması; sabunlaşmayı sağlar. Sıvılaştırma aşamasında ise; sabunun daha sonra kolayca kullanılabileceği fiziksel bir biçime sokulmasıdır.

 

2. Soğuk  Sabun Üretim Yöntemi (Castile Yöntemi)

Bu yöntemde; sıvı yağ ile hesaplanan eşdeğer alkali karıştırılır. Alkali-yağ karışımı tamamen emülsifiye olana kadar karıştırılır. Karışımın yoğunlaşması, emülsifikasyonun en kolay görünür belirtisidir. Yeterince karıştırıldığında, karışımın yoğunluğu muhallebi kıvamına gelir. Koku için aromalı yağlar (defne, badem) işlemin başlangıcında karışıma katılabilir.Uçucu yağlar gibi sıvı ve bitkiler gibi katı katkılar karışım ilk yoğunlaşmaya başladığında katılır. Karışım kalıplara dökülür ve oda sıcaklığında 12-48 saat sabunlaşmanın devam etmesi için muhafaza edilir.

Sütlü sabunlar veya şeker ilave edilen diğer sabunlarda, şeker reaksiyon hızını arttırdığından, beklemeye gerek yoktur. Muhafaza süresinden sonra sabun kalıptan alınıp kullanım boyuna göre kesilir. Sabunlaşma reaksiyonu tamamlandığından, sabunun bu aşamada kullanılması güvenlidir. Yine de, soğuk yöntemle üretilen sabunlar, kullanıma sunulmadan önce 2-6 hafta kurumaya bırakılırlar. Bu süreçte, eser miktardaki alkali kalıntıları da sabunlaşma reaksiyonuyla tüketilir ve fazla su buharlaşır. Yöntemin en önemli kısmı kostiğin hesabıdır. Her yağ farklı kostik miktarları ile sabunlaşır. Eğer doğru hesap yapılmasa fazla kostik yapıda kalır. Bir çok el yapımı sabunlar bu şekilde üretilir.

 

3. Sürekli Üretim Yöntemi (Endüstriyel Yöntem)

Üstte bahsi geçen tüm üretim şekillerinde sabun gruplar halinde üretilir (Kazanların elverdiği boyutlarda 100 kg, 500 kg). Sürekli  (Endüstriyal) üretim sisteminde ise kostik ve yağ sürekli karıştırılır ve bu sayede sürekli sabun elde edilebilinir. Bu işlem işin ticari boyutudur ve ileri teknoloji gerektirir. Bütün büyük sabun üreticilerinin kendilerine lisanslı kontine sistemleri vardır. Yüksek tonajlı fabrikasyon üretimde, gliserin sabundan ayrıştırılır. Birçok sabun üreticisi firma, aynı zamanda gliserin üreticisidir.

Soğuk  Zeytinyağı Sabunu (Castile Sabunu) Yapımı Formül 1:

Malzemeler: 750 mililitre zeytinyağı, 200 mililitre su, 90 gram   Kostik  (NaOH).

Yapılışı:  Öncelikle kostik  küçük bir çelik tencereye boşaltılır. Üzerine suyu boşaltıp bir tahta çubukla karışması sağlanır. Çıkan havayı kesinlikle solumamak ve içeriyi mutlaka iyice havalandırmak gerekir.  Su ile kostik tepkimeye girdiğinden oluşan karışım 75 derecelere kadar ulaşıyor. 15 dk sonra karışımın kendiliğinden 45 dereceye kadar düştüğünü görülecek. Başka 200 mililitre suyun içinde, 90 gram kostik  tamamen eritildikten sonra zeytinyağı üzerine damla damla akıtılarak, tahta bir kaşıkla sürekli karıştırılır. İşlem bittiğinde sabunlaşma işlemi de sona ermiş olacaktır. Oluşan boza kıvamındaki sabun kalıplara dökülerek uygun ortamda, 2-3 gün kadar sertleşmeye bırakılır ve sonra bıçakla kesilerek kalıptan çıkarılır.1,5- 2 ay kadar kurumaya bırakılır.        

Soğuk  Zeytinyağlı Sabun (Castile Sabunu) Yapımı Formül 2:

Malzemeler: 210 gr. ayçiçek yağı, 210 gr. kanola yağı, 210 gr. zeytinyağı, 240gr. arıtılmış temiz su (yağın %38’i kadar olmalı), 80 gr kostik (NaOH).

(0.21x134 + 0,21x123 + 0,21x133 = hesaplarsanız bu oranı bulabilirsiniz ) 

Yapılışı: Kostik küçük bir çelik tencereye boşaltılır. Üzerine suyu boşaltıp bir tahta çubukla karışması sağlanır. Çıkan havayı kesinlikle solumamak ve içeriyi mutlaka iyice havalandırmak gerekir.  Su ile kostik tepkimeye girdiğinden oluşan karışım 75 derecelere kadar ulaşıyor. 15 dk sonra karışımın kendiliğinden 45 dereceye kadar düştüğünü görülecek. Başka büyük tencerede kullanacağımız yağların hepsini karıştırıp en kısık ateşte yavaşça ısınmasını sağlıyoruz. Kesinlikle yağı kaynatmayın ve 45 dereceye ulaşır ulaşmaz altını kapatın. İki karışım da 45 derece olduğunda yağın içine kostik karışımını azar azar yavaşça ilave ederek karıştırın. Sonra blenderla yoğun puding kıvamına gelecek şekilde her 10 dk da bir yaklaşık 2 dk tekrar karıştırın. Bu arada ara ara soğumaması için altını açarak 45 dereceyi koruyun. Yaklaşık bir saat sonra dinlenmiş olan sabun kalıplara dökmeye hazır hale gelir. 2-3 gün kalıplarda bekletilir. Kullanıma hazır hale gelmesi için 2 ay kadar kuruması beklenir. Kalıplardan çıkarınca güneş görmeyen ve nemli olmayan bir yerde havalandırılmalıdır.

Sadece saf zeytinyağından üretilmiş, yüksek ısıl işlem uygulanmadığı için zeytinyağına has faydalı bileşenleri içeren zeytinyağı soğuk sabununun, hobi amaçlı üretilen doğal bir sabun olmaktan ziyade, sağladığı faydalar nedeniyle son yıllarda kullanımı artmıştır. Kostikten başka kimyasal madde içermeyen, su ve zeytinyağından oluşan doğal içeriğiyle katıksız bir sabundur. Deri sağlığı ve nemlendirmesi için gerekli maddeler açısından daha zengindir. Soğuk proses sabunun yaklaşık % 70'i yağdır. Zeytinyağının litresi 15 tl olduğuna göre saf zeytinyağı ile üretilen bir el yapımı soğuk proses sabunun maliyeti ticari sabunlara göre çok daha yüksektir. Bu nedenle ülkemizde genellikle yemeklik olarak tüketilemeyen yüksek asitli lampant yağlar ya da pirina yağları sıcak yada soğuk sabun yapımında kullanılmaktadır.

 

Kaynaklar

Güle, E., 2003. Zeytinyağı Sabunu Hakkında, Tariş  Türkiye 1. Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Sempozyumu.

 Laleli, Y., 2011.Sabun kullanımı, İhtiyacı, Tarihi, Oleokimya Notları, 51s.

 https://caykoylusabunlari.wordpress.com/ben-kimim (Erişim tarihi: Mayıs-2016)

 http://dermocosmo.blogspot.com.tr/2015/02/evde-sabun-yapmann (Erişim tarihi: Mayıs-2016)

 http://sabunatolye.com/wp-content/uploads/2014/10/Ders-1-Sabun-Metodlar (Erişim tarihi: Mayıs-2016)

 

 

Şekil 4. Kurumaya bırakılmış sabunlar.

 

 

Şekil 5. Soğuk yöntemle üretilmiş sabunlar.